Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli açıklamalar
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
1987’den bu yana 23 kez değişikliğe uğramış olsa da elimizdeki metin hâlâ bir darbe anayasasıdır. Yapılan değişikliklerin her biri elbette değerlidir ancak her birinin anlam bütünlüğünü bozduğu doğrudur. Yeni anayasa çalışmalarına başladık. Siyasi katılımın en geniş olduğu bu çalışma, tarafların kaçması nedeniyle yarım kaldı. Ülkemize liberal bir anayasa kazandırma umudundan vazgeçmedik. Milletimize verdiğimiz sözün takipçisi olmaya devam ettik. Geçtiğimiz yıl anayasa konusunda söyleyecek sözü olan bilim insanlarının katıldığı bir dizi çalıştay düzenledik.
“DÜMENİ KIRARAK KAYBOLMUŞLAR”
MHP ve AK Parti dışında yeni anayasa metnini hazırlayan bir siyasi örgüt yoktu. Muhalefet her fırsatta onları istismar ederken, iş somut adımlar atmaya gelince işin yönünü değiştirip ortadan kayboluyorlar. Her ne kadar onlara katılmamak mümkün olmasa da; Parti içinde farklı çalkantılar, ittifaklar arasında farklı çatışmalar. Yeni anayasa gibi emek gerektiren bir şeye kim neden el atsın ki? Bu nedenle yeni anayasa konusu gündemimizin ilk sıralarında yer almaya devam ediyor.
Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum.
“YENİ ANAYASA İÇİN MÜCADELEYİ BIRAKMAYACAĞIZ”
Yeni anayasayı milletimize ulaştırıncaya kadar mücadeleden, çabadan asla vazgeçmeyeceğiz. Dünyada BM’de temsil edilen ülke sayısı kadar anayasa vardır. Her ülke kendi tarihine, siyasi, sosyal ve kültürel yapısına göre ayrı bir anayasa hazırlamıştır. Anayasal deneyimimiz 200 yılı kapsamaktadır.
Anayasamız 1980’den bu yana darbe anayasasıdır. Elbette anayasalar değişmez metinler değildir. Örneğin ABD anayasası 27 kez değişmesine rağmen hâlâ ülkenin ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Demokrasiden uzak ülkeler de söz konusu. Medeniyet tarihimiz anayasa açısından çok ama çok zengindir.
“YENİ ANAYASA’NIN TÜRKİYE’YE ÇOK ŞEY KATACAĞI AÇIKTIR”
1904-1960-1982 Anayasalarının her birinin kendi dönemine ait farklı hikâyeleri vardır. Bugünkü misyonumuz kendi hikayemizi yazıp gelecek nesillere bırakmaktır. Teknolojiden iklime dünyanın her alanında köklü değişimlere tanık olduğumuz bir çağda yaşıyoruz. Böyle bir dönemde Türkiye Yüzyılı iddiamızı güçlendirmek için geçmiş amaçları geleceğin bilgisiyle birleştiren yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu bir gerçektir. Elbette yeni anayasa metni ülkenin siyasi ve ekonomik yapısını sihirli bir değnek gibi birdenbire değiştirip Türkiye’yi bir masal diyarına dönüştürmeyecek. Ancak doğrudan insanlara gelen hak ve özgürlüklerin, tüm bunları meşruiyet temelinde barındıran Türkiye’ye büyük katkı sağlayacağı açıktır.